Çukur’un dövmesini bilmeyen yoktur artık.


Dizi iki sezondur devam ediyor. Hatta artık sokaklarda da “Çukur”un dövmesinin bulunduğu tişörtler görüyorum.


Birçok kişinin kolunda, ensesinde, omuzunda da gerçek yapılmış dövmelere rast gelmişliğim var.


Tamam her zaman bir dizi tutar ve o dizi de bir şeyler hep meşhur olur.


“Çukur”un dövmesinin anlamı olan yiğitliği, dürüstlüğü ve mertliği ifade eden dövmenin meşhur olması da çok normaldi.


Ardından diziye 'Karakuzular' dahil oldu. Onlarında kendilerini simgeleyen dövmeleri oldu.


Ve bu moda hızla yayıldı Çağatay Ulusoy’un Netflix’in ilk Türk dizisi “Hakan Muhafız”da karşımıza çıktı.


Orada da sadık olanların dövmesini gösterip birbirini tanıyabiliyordu.


O da bir anahtar dövmesiydi.


Yani “Çukur”un başladığı moda hızla yayılıyordu yayılmasına da İzzet Yıldızhan ve sülalesine kadar geleceğini hiç

beklemiyordum şahsen.


İzzet Yıldızhan’ın oğulları ve ailenin diğer üyeleri “Yıldızhan” anlamına gelen dövmeler yaptırmış.


Bu dövmenin aynısından tam 28 kişide varmış. Belli ki bu sayı daha da artacak. Oldu ki ileride birileri birbirini kaybetse... Ya da yeni doğan fertler birbirini tanımasa... Bir aile dünyanın öbür köşesin gitse, diğeri bir başka köşeye. Çocukları olsa. Falan filan. Yani olmaz tabii böyle bir şey. İşte ben şu an senaryo yazıyorum. Hani filmlerde olur ya. Bu çocuklarda şu meşhur Yıldızhan dövmesini yaptırsa falan filan. Sonra birbirleriyle karşılaşsalar. İşte bir olaya karşılaşsalar. Ne bileyim belki kavga etseler. Ya da aynı kıza aşık olsalar falan. Sonra dövmeleri görseler, bir anda oradan bir ses, “Durun siz Yıldızhansınız” mı? Ay ne bileyim anladınız mı? Filmden bir sahne canlandırmaya çalıştım ama olmadı sanırım. Ne diyeyim. Hayırlı uğurlu olsun. Çukur’un modası tüm sülalelere sirayet edecek sanırım. Herkesin kendini yansıtan bir dövmesi olduğunu görünsek yakında şaşırmayacağım. Şimdi sessiz olun ve hızla uzaklaşın Kimden mi? Metin Hara ve Adriana Lima’dan. Hatta onlarla ilgili tüm iletişimizi kesin. Çünkü ya Adriana Lima’da çok ciddi bir sorun var ya da Metin Hara’da. Ya da toplu olarak bizlerde. O yüzden şimdi sessiz olun ve hızla bu karmakarışık ilişkiden uzaklaşın. Hem de topuklaya topuklaya sayın seyirciler. Yoksa siz deli çıkarsınız ben size söyleyeyim. DM’den yürüyorlar, hatta koşuyorlar Merve Boluğur önceki gün “Playstation‘da rakip tanımam. Instagram’dan bu konuyla alakalı inanılmaz teklifler alıyorum. DM’den yürüyorlar, hatta koşuyorlar o derece yani” demiş. Daha üç gün önce ilahiyatçı Nihat Hatipoğlu “DM’den yürümek günah, hatta Like'lamak bile günah” dememiş miydi? Yok yok bizim insanımız günah falan dinlemiyor. Günahın üzerine üzerine yürümüyor hatta koşuyor. İşte buyurun Merve’nin açıklaması ortada. Bir gün de ölen bir kadın olmasa Televizyon izlemeye, haber izlemeye, gazete okumaya, internete girmeye korkuyorum. Çünkü her gün korkunç bir haberi mutlaka görüyorum. Ve her gün mutlaka ölen bir kadın haberine denk geliyorum. Ve bu kadınlar neden ölüyor biliyor musunuz? - Şiddete maruz kalıyorlar. - Boşanmak istediklerini söyledikleri için. - Boşandıkları adamlar tarafından öldürülüyorlar. - Kayınpederi tarafından öldürülüyorlar. - Töre cinayetine kurban gidiyorlar. Daha çok sıralayabilirim ama zaten tüm bunları biliyorsunuz. Ama keşke bilmesek. Keşke tüm bunlardan hiç haberimiz olmasa ve bu kadınların çektiği ıstırap artık son bulsa.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR