İş dünyasının önde gelen isimlerinden merhum Hacı Sabancı'nın torunu ve TÜSİAD Eski Başkanı Ömer Sabancı'nın büyük oğlu Hacı Sabancı iş dünyasının genç kuşak temsilcilerinden. Aile şirketleri olan Densa Holding'in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren Hacı Sabancı, iş hayatından özel hayatına kadar bilinmeyenlerini ilk kez HT Kulüp Yazı İşleri Müdürümüz Reşit Özet'e anlattı.




Röportaj: Reşit ÖZET


Fotoğraflar: Onur AYDIN



- Hacı Bey sizi kısaca tanıyabilir miyiz?




Liseyi Saint-Benoit Fransız Lisesi’nde okudum. Amerika’nın Boston kentinde Tufts University’de lisans eğitimimi tamamladım ve Ekonomi bölümünden mezun oldum. Daha sonra Londra’da Denizcilik ve Finans üzerine master programına katıldım. 2010 yılında eğitimimi tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüm ve 1 yıl kadar çalıştıktan sonra askere gittim. Şubat 2012'de biten askerliğim sonrasında ise tekrar çalışma hayatına geri döndüm.




- Askerlik görevinizi geçtiğimiz aylarda tamamladınız. Biraz bahseder misiniz?




Askerliğimi kısa dönem olarak 6 ay Çorlu’da yaptım. Vatanını, milletini seven her Türk genci gibi bende vazifemi yerine getirdim. Askerlik hem hayat tecrübesi kazandırıyor hem de erkeği olgunlaştırıyor. Çok güzel arkadaşlıklarla ve çok güzel anılarla döndüm.




- Askerlik sonrası iş hayatına atıldınız. Şu an çalıştığınız aile şirketinizdeki görevinizden bahseder misiniz?




Aslında askere gitmeden önce de aynı görevlere sahiptim. 6 aylık bir ara vermiş oldum. Şu an vaktimin büyük kısmını, Yönetim Kurulu Üyesi olduğum, babam Ömer Sabancı ve halam Demet Çetindoğan’ın beraber kurdukları Densa Denizcilik’e harcıyorum. 2009 yılında kurulan Densa Denizcilik, kuru yük ve petrol tankeri gemilerine yatırım yaparak, bu gemilerin operasyon ve ticaretini yürütüyor. Bu şirkette Ömer Bey ile yakın çalışıyorum. Ayrıca Densa Holding de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı, Electroworld Türkiye ve Hayat Tekstil de ise Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerim bulunmaktadır. Ayrıca babam Ömer Bey’in 2004-2007 yılllarında başkanlığını yürüttüğü TÜSIAD’ın üyesi olmaktan gurur duyuyorum.




- TÜSİAD eski başkanı ve başarılı bir iş adamı olan babanız Ömer Bey ile birlikte çalışmanın avantajları neler? Babanızın hangi yönlerini örnek alıyorsunuz?




Babam hem çok çalışkan hem çok disiplinli hem de çok adil bir işadamı. Kendisini örnek almamdan dolayı, kendisiyle çalışıyor olmanın benim için sayısız avantajı bulunuyor aslında. En ince detaylara bile hakim oluşunu, heyecan ve öfkeye kapılmadan sakin bir şekilde karar verme mekanizmasını, herkese olan dürüst ve adilce yaklaşımını kendim de uygulamaya gayret ediyorum. İş hayatına onun yanında başlayıp devam etmek ve bu şekilde tecrübe kazanmak benim için bulunmaz bir şans. Ömer Bey’i hem iş yaşamıyla hem de özel yaşamıyla kendime bir rol model olarak gördüğümden, aslında bahsettiğim tüm özelikleri örnek aldığımı söyleyebilirim.



- İş hayatınızdaki hedefleriniz neler?




Rahmetli dedem Hacı Sabancı ve babam Ömer Sabancı’nın kurdukları ve yarattıkları değerlere kardeşlerim Hakan ve Kerim ile birlikte sahip çıkmayı, korumayı ve daha ileriye götürmeyi hedefliyorum. Rahmetli dedem ve babam gibi devletine vergisini düzenli ödeyen, yatırım yapan ve istihdam yaratan bir işadamı olmak istiyorum. Zamanımın bir bölümünü de ülkenin ve milletin refahı için çalıştığına inandığım ve Ömer Bey’den dolayı ayrı bir yeri olan TÜSIAD’ın alt çalışma gruplarına ayırarak ülkeme ve milletime benim de bir faydam dokunsun istiyorum.




- Sizce başarılı bir iş adamı olmanın püf noktaları neler?




Reşit Bey, bu soruyu inşallah ilerleyen yıllarda, bir başarı gösterebildiğim zaman cevaplamak nasip olsun. Ben henüz başarılı bir iş adamı değilim, o sebeple sana püf noktalarını veremem ama başarılı olmak isteyen ve bunun için çabalayan bir iş adamı olarak kendi yaptıklarımı söyleyebilirim sadece... Sorumluluk sahibi, dürüst, adil ve çalışkan olmanın yanı sıra iyi bir dinleyici ve iyi bir gözlemci de olmak gerektiğine inanıyorum. Ayrıca ülkemizde ve dünyada yaşananları takip ederek, güncel olmanın ve güncel kalmanın önemli olduğunu düşünüyorum.




- Sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor musunuz?




Sosyal sorumluluk projelerinde henüz yer almadım. Annem Arzu Sabancı’nın Başkan Yardımcılığını yürttüğü Minik Kalplerle Elele Derneği’ne elimden geldiğince maddi, manevi destek olmaya çalışıyorum. En son Mika-Der’in Artvin'deki kız ve erkek yetiştirme yurtlarına yaptırdığı iyileştirme çalışmaları bittiğinde, bende onlarla gidip yurtları ziyaret ettim. Bu tarz çalışmaların gerekliliğinin bilincindeyim.




- Sizce ülkemizde bu alanda en çok hangi alanlara yoğunlaşılmalı?




Kim, hangi konuda faydalı olacağına inanıyorsa, o konuya yoğunlaşıp maddi ve manevi destek verebilir. Sadece eleştirip yorum yapmak yerine, bunu nasıl düzeltip nasıl fayda sağlayabilirimin peşine düşmeliyiz.



- Hangi sporları tercih ediyorsunuz? Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?




Spor ne yazık ki hayatımın her döneminde olmadı. Bunun için de üzülüyorum tabii. Eskiden tenis oynardım, kışları kayak yapıyorum. Bugünlerde spor hocamla haftanın 4 günü çalışıyorum. Boş zamanlarımı ailemle, sevdiklerimle ve arkadaşlarımla vakit geçirerek değerlendiriyorum. Eğer haftasonları müsait olabilirsem, kısa seyahatlere, tatillere gitmeye çalışıyorum.




- Hayatta olmazsa olmazlarınız varmı? Neleri affetmezsiniz?




Hiçbir şey için kesin konusmayı seven biri değilim. O yüzden olmazsa olmazlarım var diyemem ama yalanı affetmem!




- Sizin de babanız Ömer Bey gibi Beşiktaşlı olduğunuzu biliyoruz. İleride Beşiktaş yönetiminde görev yapmayı düşünüyor musunuz?




Ailece sevdiğimiz bir konu Beşiktaş ( gülüyor). Evet ben de babam gibi Beşiktaşlıyım. Kardeşlerim Hakan ve Kerim ise daha koyu Beşiktaş taraftarıdırlar. İnönü Stadı'nda çok güzel bir locamız var ve en büyük keyiflerimizden biri arkadaşlarımız ile birlikte Beşiktaş maçlarına gitmektir. Beşiktaş sevgisi olduğu aşikar. Eğer ailemin de onayı olursa ileride Beşiktaş’ımıza hizmet etmek ve faydalı olmak isterim.






İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR